Libya’da askerlerin yaşamını yitirmesine dair yayımlanan haberler gerekçe gösterilerek tutuklanan Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser, Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv muhabiri Hülya Kılınç ile Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel ile ilgili İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği skandal bir uygulamaya imza attı.
Mahkeme, tutuklu gazeteciler ile ilgili hafta sonu 2 Mayıs tarihinde gazetecilerin avukatlarına haber vermeden barodan avukat talep ederek bir dosya incelemesi yaptı ve tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Mahkeme tutuklu gazetecilerin ve avukatların haberi olmadan barodan talep edilen avukatlarla gerçekleştirdiği tutukluluk incelemesi ile ilgili tutanakta şu ifadelere yer verdi: “6459 Sayılı Yasa ile 5271 sayılı Yasanın 108 maddesinde yapılan değişiklik neticesi CMK 108 madde uyarınca gelen taleplerde şüpheli veya müdafiinin dinlenilmesinin zorunlu hale geldiği, evrakın hafta sonu gelmesi, talebin gecikmesinde sakınca bulunan mevadda olması nedenleriyle şüphelilerin özel müdafiilerine ulaşılmaksızın mahkememizce re’sen barodan müdafi tayini istendiği ve görevlendirme yapıldığı, bu durumda şüphelilerin şahsen dinlenmesi için celpinin zorunlu olmadığı anlaşılmakla, evrak incelendi.”
‘NE KADAR SIKIŞTIKLARINI GÖSTERİYOR’
Konuya ilişkin konuşan Keser ve Çelik’in avukatı Özcan Kılıç, “Dava açıldı, mahkemesi belli ve asıl mahkeme şuanda dosyayı inceliyor, 34. Ağır Mahkeme ve taleplerimiz vardı. Ama mahkeme dosyayı incelerken, savcılık korsanvari bir şekilde tutukluluğun devamını sağlamak için hafta sonu Sulh Ceza Mahkemesine başvuruyor ve Baro’dan başka avukatlar atıyor ve bunlar hiç dosyayı bilmeyen avukatlar. O avukatlar da sanki dosyayı biliyormuş gibi tutanağa savunmaları alıp, tutukluluğun devamına yönelik bir karar veriyor ve bu korsanvari bir karardır.” ifadelerini kullandı.