Muğla’da 2010 yılında polis tarafından vurularak yaşamını yiriten üniversite öğrencisi Şerzan Kurt için arkadaşları bir bildiri yayınlarak Kurt’un hayatını kaybetmesinin onuncu yıl dönümünde sosyal medyadan yapacakları iki günlük anma etkinliği için çağrıda bulundular. Şerzan Kurt’un arkadaşlarının çağrısına, babası Ömer Kurt ve annesi Nejla Kurt Ulusal da katılacağını duyurdu.
SOSYAL MEDYADA BULUŞULACAK
Yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Şerzan Kurt için sosyal medyada buluşularak Kurt ile ilgili anıların ve fotoğrafların paylaşılacağı belirtilirken açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“10 senedir gerek vurulduğu yerde, gerek mezarı başında sevenleri ve arkadaşları tarafından anılan Şerzan, içinde bulunduğumuz olağanüstü durum ve öldürülüşünün üzerinden tam on yıl geçmesi nedeniyle bu sefer sosyal medyadan anılacak. Şerzan Kurt’un anne ve babasının da katılacağı ve arkadaşları tarafından düzenlenen etkinlikler ise şöyle:
- 11 Mayıs 2020 tarihinde Türkiye saati ile 21:00’de #OnuncuYılındaŞerzanKurt hashtagi ile Twitter’da Şerzan ile ilgili fotoğrafların ve anıların paylaşımı yapılacak.
- 12 Mayıs 2020 saat 21:00’de adına açılan ’@10.yılındaserzan’ adlı Instagram hesabından anne-babası ve arkadaşlarının katılımı ile canlı yayın yapılacak ve Şerzan’ın anısına şiir ve şarkılar okunacak.”
AİLESİ: “TARİHTEN DERS ALINMIYOR MU?”
Şerzan Kurt’un polis Gültekin Şahin tarafından öldürülmesinin onuncu yıldönümünde, Kurt’un ailesi sosyal medya hesabı Facebook’tan bir açıklama yayınladı. Anne Nejla Kurt Ulusal ve baba Ömer Kurt, oğulları nezdinde demokrasi mücadelesi veren herkesin önünde saygıyla eğildiklerini belirterek şu açıklamada bulundular:
“Az yaşamında adına yaraşır çok şey sığdırdın. Özgürlüğe, eşit ortak yaşama sevdalanmıştın. Cinsiyetler arasında ayrım yapmaksızın arkadaşlıklar kurardın. Bulunduğun ortamda kendini dinletmeyi biliyordun. Toplum sorunlarına duyarlıydın. Okuyordun ve çözüm arıyordun. Onursuz ve köle gibi yaşamaya karşı onurlu, çoğulcu demokratik duran, eşit ve özgür bir yaşam mücadelesi veren kahramanlara ne yazık ki yaşam hakkı tanınmıyor zalimlerce.
Zalimler ne yaparsa yapsın. Ezilen, horlanan, sömürülen halklar bu kahramanların farkında ve onları bağrına basıyor, sahipleniyor, mücadelelerini ve isimlerini yaşatıyorlar. Gültekin Şahin isimli polis Şerzan, Gültekin Şahin isimli polis tarafından katledilerek Mayıs Şehitleri kervanına katıldı. Tıpkı diğer şehitlerde olduğu gibi halklar çocuklarına Şerzan adı vererek sahipç ıktı. Şerzanlar öldürülerek toplumsal sorunlar çözülmez, Şerzanlar bitmez! Olması gereken ise toplumsal sorunları tespit etmek, vicdan ve ahlak içinde günün koşullarına uygun, devlet kurumları ve yöneticileri tarafından çözüm getirmektir. Tarihten ders alınmıyor mu! Şehadetinin onuncu yılında seni ve tüm mayıs ayı şehitlerini anıyor, mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyoruz. Unutmadık, Unutturmayacağız”
NE OLMUŞTU?
11 Mayıs 2010 tarihinde Muğla’da, birahaneden çıkan bir grup ülkücü, yoldan geçmekte olan Kürt öğrencilere öğrencilere saldırdı. Polis ise saldırıya uğrayan arkadaşlarına destek için gelen öğrencileri dağıtıp bazılarını da gözaltına aldı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde ise gözaltındaki arkadaşlarının serbest bırakılmasını bekleyen öğrencilere, Ülkücüler yeniden saldırmış, bu saldırı karşısında kendini korumaya çalışan öğrencilere doğru ateş eden polis memuru Gültekin Şahin, Şerzan Kurt’u vurmuştu. 21 yaşında ve Muğla Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi 2. sınıf öğrencisi olan Şerzan Kurt’un 19 Mayıs’ta beyin ölümü gerçekleşti.
Şerzan Kurt’u öldüren Muğla Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi’nde görevli polis memuru Gültekin Şahin tutuklandı. Şahin hakkında Muğla Ağır Ceza Mahkemesi’nde “olası kasıtla nitelikli öldürme” suçundan dava açıldı. Dava güvenlik gerekçesiyle Eskişehir’e nakledildi.
Mahkeme, polis Şahin’i önce Kurt’u öldürmekten suçlu bularak müebbet hapis cezası verdi. Daha sonra davanın tanığı Oktay Kebapçı’nın da olay yerinde olduğu ve silahını ateşlediği öne sürülerek, sanık Şahin’e “faile yardım etmekten” ceza indirimi uygulanarak 8 yıla düşürüldü. Ardından “Polis olarak ben görevimi yaptım. Üstlerimden gelen talimat ile havaya ateş ettim” diye savunma yapan Şahin tahliye edildi.
Kurt ailesi davayla ilgili açıklamasında, polise nasıl ceza indirimi verildiğini karar duruşmasının ardından şöyle anlatmıştı: “Mahkeme iki buçuk yıl sürdü. Tanıklar, kanıt ve kamera görüntüleri polisin Şerzan’ı kasten hedef alarak vurduğunu tespit etmesine rağmen mahkeme ‘olası kast’ maddesinden ceza vermiş gibi yaparak ve 2005 yılında uygulamadan kalkmış bir maddeyi de işleterek polisin serbest bırakılması sağladı. Serbest bırakılan polisin, Muğla Üniversitesine giderek tekrar olayların çıkmasına sebep olduğu basına yansıdı.”
Yargıtay “fiilin kasten işlendiği” ve “polis Şahin’in görevden atılması gerektiği” kararıyla yerel mahkemenin kararını bozdu ve davanın yeniden görülmesine karar verdi.
Yeniden görülen davanın karar duruşması 20 Şubat 2015’te Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı. Kasten öldürmekten yargılanan polis Şahin’e bu suçtan önce müebbet hapis cezası veren mahkeme, uyguladığı tahrik indirimiyle cezayı 16 yıla indirdi. Şahin tutuklandı.
KARAR TEKRAR BOZULDU
Yargıtay sanığın “karşı gruptan taş atıldığı” gerekçesiyle haksız tahrik indiriminden ve mahkemeye saygısından ötürü takdiri indirimden faydalanması gerektiğini söyledi. Yargıtay’ın son kararının ardından toplamda 3 kez Yargıtay kendi bozduğu kararın ardından verilen cezaları da bozmuş oldu.