DİYARBAKIR – 77 yaşındaki Xaltiya Şanê, Diyarbakır Newrozu’nu barikat, yasak ve engellemelerle gölgelemeye çalışanlara duruşuyla yanıt oluyor. Polis saldırılarına karşı özgürlük halayına duran Xaltiya Şanê, gücünü haklılığından alıyor.
Bu yıl “Dem dema serkeftinê ye” (Şimdi kazanma zamanı) şiarıyla kutlanan Newroz finalinin gerçekleştirildiği Diyarbakır, tarihi bir güne daha ev sahipliği yaptı. Sabahın erken saatlerinde Newroz’u kutlamak için evlerinden çıkıp yollara düşen yurttaşların heyecanı yüzlerinden okunuyordu. Alana ilk gelen gençler oldu. Hemen ardından kadınlar giriş yaptı. Polis noktalarında erkeklerin üst araması kadınlara göre daha hızlı yapıldı. Kadınlar, arama noktalarında özel oluşturulan kabinlere tek tek alınarak, 8 Mart’ta olduğu gibi ince arama dayatmasına maruz bırakıldı. Ancak tacize varan uygulamaya rağmen kadınlar, alana girebilmek için direndi ve uzun kuyruklarda bekledi.
Bu bekleyişin ardından alandaki yerlerini alırken, basın da saat 10.00’da protokol girişinden alana alındı. İki kontrol noktasından sonra nihayet Newroz’a katılacak protokolün yer alacağı noktaya vardık. Protokolde ise, görevli, basın ve polisler dışında kimse yok.
TEL ÖRGÜLERLE BARİYER
Bu yıl sahnenin önüne kurulan polis bariyerlerinin yanı sıra bir de kitle ve sahne arasına iki katlı 3 metre yüksekliğinde tel örgüler örülmüştü. Ancak bu tel örgüler ve polis barikatları daha ilk dakikalarda halkı rahatsız etti, bir süre sonra da zaten yerle bir oldu. Ortada ne bariyer kaldı ne de barikat.
XALTIYA ŞANÊ
Barikatı aşanlardan biri de başına sarı, kırmızı, yeşil ipliklerden örülü bandanayı bağlayan bir kadındı. Bir hayli ilerleyen yaşına (77) rağmen kıpır kıpır yerinde duramayan bu kadın, bir halay çekiyor, bir duruyor ardından sahne önünü durmadan işgal eden polislere tepki gösteriyor. Tepkisini bazen elindeki HDP bayrağını sallayarak, bazen de polislerin kalkanlarla kendilerini korumaya almaya çalıştıkları anlarda üzerlerine yürüyerek gösteriyor. Onu daha yakından görüntülemek için yaklaştığımızda önce yüzünü kapatsa da her polis saldırısıyla birlikte daha çok halay, daha çok tepkiyle yerinde bir an olsun duramıyor.
Bu topraklarda her Kürt kadının bir hikayesi vardır. O’nun da vardır illaki ancak bu dijital çağda hikayesinin kısa sürede yayılacağını düşünerek, konuşmakta kararsız kalıyor. Sadece görüntü çekmemize müsaade eden 77 yaşındaki Xaltiya Şanê (Şanê teyze), kendini bildi bileli Newroz’lara katılıyor. Her yıl renkleriyle alandaki yerini alıyor. Bu yıl biraz daha yaşlandığını düşünüyor. İlgimizi fark edince “Beni bu yaşımda ‘içerimi’ göndereceksin ama korkmuyorum” diyor, ki Newroz boyunca korkmadığını gösteriyor. Onu görüntülediğimizde kolundaki bilekliği göstermek için kıyafetinin kolunu yukarı kıvırıyor. O da sarı, kırmızı, yeşil boncuk ve iplerle örülü ancak onun da hikayesini öğrenemiyoruz.
ŞANÊ’NİN HEYECANI
Şuan kent sınırlarına katılmış olan Zewrê köyünde doğan Xaltiya Şanê’nin köyü Newroz’un kutlandığı alana çok yakın. Zaten heyecanı da Newroz’u evinde kutlayan bir kadının heyecanı gibi. Xaltiya Şanê, sahne önünde konumlanan ve her fırsatta barikatı aşmaya çalışan gençlere biber gazıyla müdahale eden polislere öfkesini gösterirken, bu öfkenin bir günlük olmadığı anlaşılıyor. Bu öfkenin ve Newroz coşkusunun nedenini sorduğumuzda, onu tanıyan bir yakınından yanıt alıyoruz: “Cevabı çok basit çünkü Kürt’tür, biz onu bildik bileli böyle.”
Tüm Kürt kadının haklılığından aldığı güçle polislere tepki gösteren Xaltiya Şanê, başta Kürt kadını olmak üzere ezilen tüm halklar için direniyor. Xaltiya Şanê, Newroz boyunca Kürtlerin tüm taleplerini dile getiriyor, özgürlük halayına duruyor. Polis kontrol noktalarında bekletilen ve içeri alınmayan binlerce kadının hakkını sorarcasına.
O’nun hikayesini öğrenemedik belki ancak çok basit değil mi “Xaltiya Şanê, çünkü Kürt bir kadındı…”
MA / Arjin Dilek Öncel