The Guardian’da yer alan habere göre, kapalı fabrikalar ve neredeyse boş yollar sayesinde, Asya, ABD ve Avrupa şehirlerindeki hava kirliliğinde yüzde 60’a varan düşüşler yaşandı. Sis bulutlarının ortadan kalkmasıyla gökyüzünün maviliği ortaya çıktı ve Kuzey Hindistan’daki insanlar 30 yılın ardından ilk kez Himalayaları görme şansına erişti.
Tabii insan üretimi zehirli gazların ve karbondioksit salınımının düşmesi sonucu toprak, daha fazla güneş ışınına kavuştu. Yılın başında da biliminsanları temiz gökyüzünün dünya yüzeyini parlaklaştıracağına dair görüşleri onayladılar. Uydu ölçümleri 1980’lerin sonuna kadar Avrupa’da yeryüzünün karardığını; ancak, hava kirliliğine karşı çıkarılan yasal düzenlemelerle bunun düzelmeye başladığını gösteriyor. Ama örneğin, Çin yasal düzenlemeler yoluyla gerçekleşecek temizlik etkisini görebilmek için 2005 yılına kadar beklemek zorundaydı.
Hükümetlerin aldığı kısıtlama kararları sonucu daha da temiz olan gökyüzü de işte bu parıldama etkisini daha da arttırdı. Ne var ki, bu kısıtlamaların iklim üzerindeki etkisi henüz anlaşılır değil.
Reading Üniversitesi’nde iklim bilimcisi olan Laura Wilcox, “Aeorosoller (havada ya da gaz içinde dağılan ya da asılı kalan çok küçük ve ince parçacıklar) radyasyonu dağıtmada ya da emmede etkilidir. Bunlar ayrıca bulutları değiştirip yansıtıcı etkisini artırarak daha uzun yaşamasını sağlar.” diyor.
Karbondioksitin aksine, aerosoller atmosferde bir veya iki hafta asılı kalır. Bu da kirliliğin düşüşündeki etkinin hemen hissedilmesine yol açar. “Atmosferdeki azalmış aeorosol miktarıyla şimdiden daha fazla solar radyasyon gözlemliyoruz ve bu nedenle hava kirliliğinin yüksek olduğu bölgelerde yüzey ısısının artmasını bekliyoruz.” Görüşünü ortaya koyuyor Wilcox.
Ama hava kirliliğinin düşüşünü gelişigüzel artış ve düşüşlerden arındırıp tespit etmek bir hayli zorlu.
“İngiltere’de Nisan ayı boyunca ülkede etkili olan yüksek basınç nedeniyle belli oranda güneş ışığı gözlemledik” diyen Reading Üniversitesi’nden atmosfer üzerine çalışmalar yapan bilim insanı Richard Allan, “Bu sıradışı hava durumu nedeniyle hava sıcaklıklarındaki artışın temizlenen gökyüzü etkisinden olup olmadığını anlamak güç.” Yorumunu yapıyor.
Yine de daha büyük bölgelerdeki uzun zaman ölçekli ölçümler Covid etkisini gösterebilir. Laura Wilcox ve ekibi bilgisayar simülasyonları yardımıyla daha önce hava kirliliğindeki ani düşüşün iklim değişikliğini hızlandıracağını ortaya koydu.
En uç senaryolarda (hava kalitesinin arttığı durumların da dahil olduğu) bu bilim ekibi, 2050 yılına kadar yılın en sıcak gününün, temiz gökyüzüne bağlı üçte birlik artışla, 4 derece daha fazla olacağına işaret ediyor.
İklim bilimcisi Laura Wilcox, son çalışmasından hareketle Asya’daki hava kirliliğindeki azalmanın, okyanus ve kara sıcaklıkları arasındaki derin ısı farkına neden olacağını bunun da daha yoğun muson yağmurlarına yol açabileceğini tahmin ediyor.
Eğer hava kirliliğindeki düşüş yeteri kadar uzun sürerse bunun iklim üzerindeki etkisi de bilimsel olarak incelenebilecek.