HDP’li Kars Belediyesi uzun süredir yaptığı çalışmalarla gündemde. Farklı kültür ve kimliklerden insanları yeni bir yerel yönetim anlayışıyla biraraya getiren belediye son zamanlarda iktidara yakın medya kuruluşları tarafından hedef alınıyor. Ancak Kars Belediyesi yerel yönetim ve sosyal belediyecilik adına bir çok iyileştirici adım atmış durumda. Kapsayıcı projelerle hareket eden HDP’li Kars Belediye Eş başkanları yurttaşlardan ciddi bir destek görüyor. Belediye Eş başkanı Ayhan Bilgen, Kars’ta yürüttükleri çalışmaları, son dönemdeki medya ve organize suç örgütlerinin eş zamanlı saldırılarını ve belediyenin gelecek döneme ait projelerini Malum Medya’ya anlattı.
ŞEHİRDE ÜÇ SAC AYAKLI BİR UMUT İNŞA ETTİK
”31 Mart’tan bu yana yürüttüğümüz çalışmaları üç başlık altında toplamamız mümkün. Bunlardan birincisi belediyenin kendi kurumsal yapısının inşa edilmesi oldu. Son derece dağınık verimsiz bir personel rejimi vardı. Biz bunu etkin, denetlenebilir ve yurttaşlara tepeden bakan değil hizmet odaklı yaklaşan bir belediye yapısını inşa etmeye çalıştık.
Örneğin belediye müdürlüklerini yeniden yapılandırdık ve fazladan kurulmuş mekanizmaları kaldırdık. İkinci önemli çalışmamız belediyenin asgari zorunlu hizmetleri ile ilgiliydi. Bu konuda özellikle temizlik konusunu planladık ve temizliğe dair halktaki “çöp yığınına dönmüş temizlenmeyen şehir” algısını tümüyle ortadan kaldıran, yani düzenli olarak çöplerin toplandığı, konteynırların sokaklarda ulaşılabilir olduğu bir şehir fotoğrafı ortaya çıkardık. Üçüncü çalışmamız da sosyal politikalar içerisinde sayabileceğimiz etkinliklerdir. Bu etkinlikler ve çalışmalar özellikle şehirde neredeyse bitme noktasına gelen yardımlaşma-dayanışma duygusunun artmasına ve kültürel faaliyetlerle halka yönelik yürüttüğümüz çalışmalardı. Biz bu üç başlıkta da umudun uyanmasını sağladık yani şehirdeki kaderine terk edilmişlik duygusundan kurtulmak için bir çaba ortaya koyduk.
ÇALIŞMALARIMIZLA KARS’TA OYUMUZU %10 ARTIRDIK
Kars’ta toplumsal zeminde farklı kesimlerle ilgili sağlıklı bir diyalog olmasına rağmen seçim dönemlerinde son derece keskin, kamplaşan ve etnik reflekslerle oy veren bir siyaset anlayışı hakimdi. Biz 31 Mart’ta bunu kırdık. Hem bize farklı kesimlerden oy veren oldu hem de seçimden sonra oy vermediği halde önyargılarıyla ve korkularıyla yanımızda sandıkta duramadıkları halde sonradan belediye adına yapılanları görünce destek sağlamaya başlayan -en azından hakkımızı teslim eden- geniş bir toplumsal kesim oldu. Örneğin yaptırdığımız bir ankette bize oy vermeyenler içerisinde en az %10’luk bir oy eğitiminin artışının olduğu sonucunu aldık. Belediye meclisi çalışmalarında 5 Parti temsil edilmiş olmasına rağmen kararların büyük kısmını oy çokluğu ile değil oybirliğiyle alabiliyoruz. Bunların en önemli sebebi geçmiş belediyenin insanlarda oluşturduğu negatif algı idi. Yani bu algıyı ortadan kaldıracak, başka bir belediyecilik anlayışını hakim kılacak ve başka bir şehir kimliğini inşa edecek her çalışma bütün partiler tarafından destek buluyor.
KARS ÜRÜNLERİ TÜM TÜRKİYE’YE YAYILACAK
Ürettiğimiz ürünlerin asıl üretim amacı Kars’ta bulunan yerel esnafla rekabet etmek değil tam tersine hem kalite standardını yükseltmek hem de bu ürünlerin Türkiye’nin batısındaki şehirlerde tanınır, görünür olmasını sağlamak ve satış ağına katkı sunmaktır. Bu anlamda İstanbul ve İzmir’de satışlarımız fuarlar aracılığıyla başladı Öte yandan kalıcı satış sistemlerini kurmaya çalışıyoruz. İzmir’de bir kooperatif aracılığıyla çalışmalarımıza başladık. Bu kooperatif aracılığı ile yine İstanbul’da da hem Turizm hem de kırsal kalkınma ile ilgili bir kooperatif çalışmasını yürütüyoruz. Daha önce 2 kez belediyeler tarafından açılmış fuarlara katıldık, ürünlerimizin tanıtımını yaptık. Biz Türkiye’nin her yerinde Kars ürünlerinin tanıtımını ve üreticiden gelen ürünün doğrudan halka ulaşmasını sağlayacağız.
PANDEMİ İLE MÜCADELEDE TEDBİRLERİMİZ DEVAM EDİYOR
Corona virüsü ile ilgili dezenfeksiyon ve hijyen çalışmalarını hiç aksatmadan bütün ekonomik sorunlarımıza aksaklıklarımıza rağmen bugüne kadar yürüttük. Özellikle de ikinci adım olarak denetim faaliyetlerimizi yoğunlaştırdık. Açıktan ürün satılmasını ve hijyene dikkat edilmemesini yoğun denetimlere tabi tuttuk. Şu an özel olarak sosyal politikalarla ilgili çalışmalara odaklandık. Özellikle evde kalan insanlarda aile içi şiddet, kadına yönelik şiddet gibi konularda bir psikolog arkadaşımız aracılığıyla birim oluşturuyoruz ve çalışmalarımızı başlattık. Yani hayatı eve sığdırırken şiddeti sığdırmadık. Öte yandan pandeminin sona ermesiyle yaşanabilecek muhhtemel ekonomik kriz ile ilgili küçük ve orta ölçekteki işletmeleri ayakta tutmaya yönelik hazırlıklarımız da sürüyor.
BELEDİYEYE YÖNELİK BİR KUMPAS ŞEHRİ CEZALANDIRIR
Kardeş Aile Kampanyası özellikle son dönemdeki belediyelere yönelik engellemeler sonrasında partinin de belediyenin de doğrudan herhangi bir yardım toplama ya da yardım dağıtımı faaliyetine girmeyip, çözüm üretebildiği ve geliştirebildiği bir çözümdür. Kardeş Aile Kampanyası yalnızca ihtiyacı olan aileler ile katkı sunabilecek aileleri buluşturmaktadır. Evet bunu HDP organize ediyor sosyal medyadaki duyuruları üzerinden biz de katkı sunuyoruz. Bu son derece insani bir çalışmadır ve hukuki olarak bir yasak kapsamında görülmesi söz konusu olamaz Bu yardımlar yapılırken de hiçbir ayrımcılık yapmadan hareket edilir ve yardımı yapanlar da yardımdan faydalananlar da herhangi bir şekilde kendi etnik yapılarına ve siyasi görüşlerine göre belirlenmez. Bunun üzerinden bir linç kampanyası yürütmek ve belediyeye yönelik bir kumpasın içerisine girmek sadece şehri cezalandırmak olur ki bu konuda zaten halktan çok büyük bir tepki var.
MAFYA SALDIRILARI TEK BAŞINA KRİMİNAL BİR MESELE DEĞİL
Kars’ta uzun bir süreden beri aslında bir yerde belediyenin rantından da faydalanan küçük çıkar gruplarının ve organize suç örgütlerinin olduğunu şehirde herkes biliyor. Maalesef hem cezaların caydırıcı olmaması, hem de şehirde işsizlik başta olmak üzere bunları besleyen bir sosyolojik altyapının olması doğal olarak şehirde bu tip yapılarla mücadele edilmediğini gösteriyor. Kaldı ki konu sadece kriminal bir konu değil ama buna göz yumulması elbette kabul edilebilir olamaz. Yani kendi etrafında üç beş kişiyi toplayan herkes tehdit ve baskıyla belediyeden bir şeyler alma hevesine girmesi eski bir alışkanlıktır ve biz bunun önüne geçtik. Ümit ediyoruz ki savcılık ve emniyet de bu tip girişimlere prim vermeyecek bir duyarlılığı ve hassasiyeti ortaya koyar. Aksi takdirde gelişecek bir provokasyon çok daha telafisi imkansız sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Uyuşturucu bağımlısı, madde bağımlısı ya da suç potansiyeli taşıyan birtakım kişilerin bunu bir şekilde bir baskı ve zor yoluyla güç oluşturma çalışmasına çevirmesi konusunda elbette şehirdeki herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Biz de bu konuda özellikle sosyal politikalar anlamında uyuşturucu ile mücadele boyutuyla hem ailelerle hem mağdurlarla görüşmelerimizi çalışmalarımızı başlatacağız.
YENİ PROJELER YOLDA, BELEDİYECİLİĞİN KENDİSİNİ MASAYA YATIRDIK
Türkiye’de Özellikle bu son küresel krizden sonra belediyeciliğin pozisyonunun da tıpkı diğer alanlar gibi yeniden tartışılması ve masaya yatırılması gerekiyor. Elbette zorunda olmakla beraber yalnızca teknik hizmet alanları değil bunu aşan bir rolün ve bunu aşan bir sorumluluğun, özellikle yerelden gelişmesi gerekiyor. Halka daha kolay ulaşan ve daha etkin biçimde çalışma yapma imkanlarına sahip olan belediyeler hem sosyal belediyecilikle ilgili hem de ekonomik çalışmalara katkı sağlama ve şehir ekonomisinin canlanmasını sağlama konusunda çok daha önemli işlevsellikler görebilirler. Biz özellikle yakın belediyeler ile doğal ürünler konusunda bir takas merkezi oluşturmaya çalışıyoruz. Diğer yerlerdeki ürünlerinin Kars’ta satışı ile Kars’taki ürünlerin de diğer yörelerde satışını karşılıklı yaparken bölgeden toplanan ürünlerin ise Ankara, İstanbul, İzmir gibi yoğun göç verdiğimiz batı metropollerinde kooperatifler aracılığıyla satışını yapmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde elbette bunu hayate geçirebilmek için öncelikle üretimi teşvik etmemiz gerekiyor. Bu konuda hem dayanışma, hem belediye imkanlarını kullanma ve ayrıca ekilmeyen toprakların, var olan ve yeterince kullanılmayan imkanların kullanılmasını istiyoruz. Özellikle köylerde kadın istihdamına dönük çeşitli teşvik ve desteklerin hazırlığı içerisindeyiz. Arıcılık, kümes hayvancılığı, meyvecilik ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Ekim ve dikim çalışmaları yapıyoruz. Üretilen ürünlerin ambalaj ve paketlenme ile satış ve dağıtım çalışmalarını önümüzdeki dönemde daha da hızlandıracağız ve kurumsallaştıracağız.”